.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
Ana Sayfa | YH Başarı
 |
Print Al |
Tüm dünyaya ürettiği mutfakları satıyor
11 Ocak 2013 Cuma::60’dan fazla ülkeye ürettiği endüstriyel mutfak ürünlerini ihraç eden İnoksan Başkanı Vehbi Varlık, Japonlar’la ortak üretim için kolları sıvadı.
|
Göçmen olarak yaşadığı mahallede arkadaşları tarafından dışlandıkça hırslanan ve hayattaki hedefini başarı olarak belirleyen Vehbi Varlık, tüm dünyaya ürettiği mutfakları satıyor. Varlık ailesinin hikayesi 1950’li yılların ortalarında başlıyor. Sırp baskısına dayanamayarak tüm mal varlıklarını geride bırakıp, Yugoslavya’dan Bursa’ya göç eden 5 çocuklu aile için zorlu bir yaşam mücadelesi o dönemde başlamış. Önce akrabalarının yanına sığınmışlar, sonra bir göz odada yaşamaya başlamışlar. Ailenin üniversiteye giden tek ferdi olan Vehbi Varlık ise çocukken kendisini oyuna bile almayan arkadaşlarının arasında sonradan çok popüler olmuş. Dışlanmanın verdiği hırs ve çalışma azmi onu, kısa zamanda İnoksan markasının patronu yapmış. 60’dan fazla ülkeye ürettiği endüstriyel mutfak ürünlerini ihraç eden İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık, şu günlerde de Japonlar’la buzdolabı üretmek için kolları sıvadı. Bunun dışında uluslararası bir ortaklık yapmak üzere geri sayıma başlayan Vehbi Varlık’la hikayesini, işlerini, hedeflerini ve projelerini konuştuk. -Endüstriyel mutfak alanında uluslararası bir marka kurdunuz. Oysa sizin hikayeniz zorluklarla dolu bir yol... Yugoslav göçmeniyiz biz. Sırplar’ın baskısını hisseden ailem Bursa’ya geliyor. Ben o zamanlar 5-6 yaşlarındayım. Hiç kolay olmuyor tabii. Varlıklı sayılabilecek bir aileydik orada. Annem ve babam, bizim geleceğimiz için Türkiye’ye gelme kararı almış. Akrabalardan bizden önce gelenler vardı. İlk zamanlarda onlarla kaldık. Sonra ayrı bir evimiz oldu. Biz 5 kardeşiz, 7 kişilik aile bir göz odada yaşıyorduk. İlk, orta, lise, üniversite yıllarında hep çalıştım. Göçmenler başlarda yadırgandı. Mesafe konulmuştu bize. Kendimizi kabul ettirmek kolay olmadı. Bu yüzden de hırslandık. Annem ‘kimseyle kavga etmeyeceksiniz, çok çalışacaksınız’ derdi. Onu dinledik. Ben derslerde de, sporda da hep iyi oldum. Zaman içinde sevildik ve beklenmeyen şekilde hızla çevremizce kabul gördük. -Neleri geride bıraktınız o zaman? Neleri bırakmamışız ki. Verandalı, bahçeli, biblo gibi güzel bir ev. Meyve ağaçları, değişik çeşitte hayvanlar... Tarlalar, güzel bir doğa, komşular, arkadaşlar... Her şey geride kalmış. Çocuk gözünde hayal meyal hatırlıyorum. Trende uzun bir yolculuk yaparak gelmiştik. -İş yaşamıyla tanışmanız nasıl oldu? Meyve sandıkları üretiyorduk önceleri. Sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde de gece okudum. Yine çalıştım. Üniversite yıllarında bir mutfak firmasının ilanı ilgimi çekti, iş için müracaat ettim. Kabul edildim. İntergaz’da çalışıyordum artık. O dönemde babam yaşında insanların çalıştığı önemli bir firmaydı. Patron bir süre sonra bana şirketi emanet etti. Orada teknik ressamlıktan fabrika müdürlüğüne kadar çeşitli kadrolarda çalışmıştım. -Neden endüstriyel mutfak... Gelişme potansiyeli olan bakir bir alana yatırım yapmayı tercih ettik. İrili ufaklı sayısız işletmenin faaliyet gösterdiği bir sektörde kaybolup gidebilirdik. -Kendi işinizi kurma fikri nereden doğdu? Endişe duymadınız mı, başarısız da olmak var işin sonunda. İstanbul’da çalıştığım şirketten sonra Bursa’ya döneceğime aileme söz vermiştim. Patronum yaşlı bir Rum’du. Bana çok güveniyordu. işi devretmek istiyordu. ama bir yandan da Bursa’da beklenen çocuktum. Döndüm sermaye yoktu. Tek sermayem, tek kapılı Anadol marka arabaydı. Ama bizzat üretime soyundum. Öğrenmiştim İstanbul’da üretimi. İşi biliyordum, bir çok kişiden daha iyiydim. 1980’de genç bir yaşta kendi şirketimi kurmaya karar verdim. Bu arada evlenmiş ve 23 yaşındayken çocuğumu kucağıma almıştım bile. İnoksan markasını hızla büyüttük. Başarısız daolabilirdim ama bildiğim işi yapmayı seçerek riske girdim. Bu konuda eşim çok ısrarcı oldu aslında. Şimdi uluslararası bir marka olduk. Büyük şehirde bölge müdürlüklerimiz var. Binlerce çeşit ürünü 20 bin metrekare kapalı üretim tesislerinde üretir hale geldik. -Bu süreç çok da rahat geçmedi tabii... Kolay olmadı tabii, çok çalıştım. Önümüzdeki dev firmlaları üç yılda yakalamıştık. Türkiye’nin dört bir yanını dolaşırdım. Otelde kaldığımı bilmem. Otobüslerde uyurdum, çok yoruldum. -Hayatınızda bir dönüm noktası var mı? Var. Yaşlı bir adam bir gün otobüsten inerek dükkana geldi. Kuzine ve lokanta tezgahı sipariş veren bu adamın siparişinden sonra işlerim sihirli değnek değmişçesine düzeldi. O adamı unutamam. Ben o sıralarda 22-23 yaşlarındaydm. Askere giderken arkadaşım Coşkun İrfan ile ortaklık kurduk ve sonunda çektiğimiz sıkıntıların meyvesini de almaya o zaman başladık. -Yurtiçinde pazar lideri olmakla kalmadınız, uluslararası arenada dünya markalarıyla mücadele eder hale geldiniz... Yurtdışına mal satmamız hayal gibiydi. Şu anda üretimimizin yüzde 35’ini 66 ülkeye ihraç ediyoruz. Yabancı ülkelerin ihtiyaçlarını karşılama çabamız bizi yukarılara çekti. Türk mühendislerinin tasarımlarını dünyaya satıyoruz. Rusya, Afrika ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri, Avrupa ülkeleri en çok iş yaptığımız yerler. Onun dışında Vietnam’da da varız Kanada’da da... Dünya markalarıyla yarışıyoruz. Eskilerde büyük otelleri yapacağımıza inanmazlardı ama artık bunları geride bıraktık. Turquality projesi kapsamındaki marka desteği ile önümüzdeki 5 yılda yurt dışında daha güçleneceğiz. 1990’lı yıllarda ihracata başladık. Dünyanın önemli otel zincirlerinde İnoksan’ın imzası var. Çin mutfağı, Türk mutfağı fark etmiyor. Araplar da, Çinliler de, Amerikalılar da müşterimiz bizim. -Geleceğe yönelik projelerinizle ilgili neler söylersiniz? Bundan sonra dünya markalarıyla iş birliği yapmak gibi bir planımız var. Bugünlere gelinceye kadar hep iğneyle kuyu kazdık. Bundan sonra onların dünya çapındaki organizasyon gücünü kullanmak istiyoruz. Bizimle ortak olmak isteyen firmalar var, onlarla güç birliği yapacağız. Bu ortaklık yüzde 30 hissenin bizde olması şeklinde olacak. Bu planların dışında bir Japon firmayla anlaştık. Onlarla da Graminoks markasıyla ‘endüstriyel beyaz eşya’ üretimine başlayacağız. İşe buzdolabıyla başlıyoruz, ilk üretimi ise Haziran’da Bursa Serbest Bölgesi’nde yapacağız. Cezaevlerindeki mahkumlara aşçı olmayı öğretiyor Biz yıllardır profesyonel anlamda aşçılık eğitimleri veriyorduk. Şimdi cezaevi ve yetiştirme yurdu projelerimiz de var. Cezaevinden çıktıktan sonra kimse o kişileri işe almak istemiyor ve genelde de mesleksizler. Biz Bursa E Tipi Cezaevi’nde önce cezaevi mutfağını değiştirdik. Oradaki aşçıları eğittik. Daha sonra aşçı olmak isteyen mahkumları eğitmeye başladık. Bu kişiler cezaevinden çıktıktan sonra garsonluk ve aşçılık yapabilirler. Aynı sorun yetiştirme yurtlarında da var. 18 yaşından sonra yurttan çıkıyorlar, ne yapacaklarını bilmiyorlar. Şimdi Silivri’de vermek istedik bu hizmeti. Bursa’da pilot çalışma olarak geçen sene başlatılan bu proje, bu yıl büyük bir olasılıkla Silivri E tipi cezaevinde gerçekleşiyor olacak. Deve pişirmeleri için Dubai’de saray mutfağı kurduk EN arkalardayken en öndeki firma olduk. Öncelikle bunu sürdürmek istiyoruz. Uluslararası arenada ilginç projelere de imza atıyoruz. Dubai’de saray mutfağı yaptık. Deve pişirecekleri özel ocak ve kazanlar hazırlandı. Bakü Hilton Oteli’nin mutfağı çok büyüktü. Kanada’daki bir petrol istasyonu için deniz altında mutfak yaptık. Google’ın Brezilya ofisinin mutfağını hazırladık. Atatürk’ün yatı Savanora’nın mutfağı da bize ait. Türk mühendisleri bütün dünyaya tasarım yapıyor TÜRK mühendislerinin tasarımları artık dünyada kullanılıyor. Sektörü sürükleyen ve birbiriyle rekabet eden 2 yerli 2 yabancı olmak üzere 4 firma var. Biz de hastane, otel, okul, yemek fabrikaları, restoran, bar ve de yemek yenen her yerde varız. Endüstriyel mutfakta İtalya’dan sonra ikinciyiz TÜRKİYE, endüstriyel mutfak alanında yurtdışı pazarlarda çok başarılı. Hatta öyle ki; İtalya’dan sonra dünya ikincisi konumundayız. Elimizde çok kesin rakamlar olmamakla beraber 6 milyon dolarlık bir endüstriyel mutfak pazarından söz etmek mümkün. Fulya Erdem/Star |
|
Kaynak: Patronlar Dünyası , Link : www.patronlardunyasi.com/haber/Tum-dunyaya-urettigi-mutfaklari-satiyor/138442
Anahtar Kelimeler: başaranlar, İnoksan, Vehbi Varlık, mutfakeşyaları,
Yorumlar
Yorumlarınızı yazmak için tıklayın>>
Bu haber için henüz yorum yapılmamış.
Bu Kategorideki Diğer Haberler
İktibas Yazarlar
Namaz Vakitleri
İnsan Kaynakları
.jpg)
Şirket Kültürü
.jpg)
Kişisel Gelişim
.jpg)
Liderlik
.jpg)
İş Yönetimi
.jpg)
En Çok Okunanlar
En Çok Yorumlananlar
.jpg)
.jpg)
|
Künye | Bize Ulaşın | Gizlilik İlkeleri     Copyright ©2012 yonetimhaber.com | | info@yonetimhaber.com Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz © 2011-2012, Tüm Hakları Saklıdır. |